Yazık Oldu Cumhuriyet Gazetesi'ne ve Pembe Konak'a
Arkitera
Yazık oldu Cumhuriyet Gazetesine ve Pembe Konağa ...!
“Yitip giden bir kültürel varlık daha ...”
İstanbul’un tarihi yarımadasında kalan en eski ve özgün konaklarından biri idi Pembe Konak.
(Eski Cumhuriyet Gazetesi Binası)
Halk arasında bilinen adı Pembe Konak’tı ...
Oysa orjinal rengi Osmanlı Konak Mimarisinin en çok sevdiği renk olan geleneksel “aşı boyası” idi. Yıllar içerisinde rengi güneşten solmuş ve güz gülleri gibi pembeleşmişti ...
Birinci dereceden tarihi eserdi ve sözüm ona mutlak koruma altına alınmıştı ...
Birkaç yıl öncesine kadar taşıyıcı ahşap strüktürü, özgün bezemeleri, duvar manzara resimleri ile birlikte oldukça iyi durumda olup, ayakta duruyor ve restore edilmeyi bekliyordu ...
Rahmetli arkadaşım Oktay Ekinci yıllarca Cumhuriyet Gazetesindeki “Uygarlıkların İzinde” adlı köşesinde Kültürel Miras, Çevre ve Koruma üzerine yazılar yazdı ve yaşamı boyuncada bu uğurda mücadele etti. Koruma bilincinin kamuoyunda oluşmasına ve yaygınlaştırılmasına büyük katkılar sağladı. Bu uğurda mücadele ederken çok ağır sağlık sorunları da yaşadı. Ancak tüm bu uğraşlarına rağmen ne yazıkki Cumhuriyet Ailesi olarak kendi gazetesinin sahip olduğu, tarihi yarımadanın en özgün ve görkemli yapısının korunmasına ve yaşatılmasına gücünün yetmediği anlaşılmaktadır. Cumhuriyet Ailesi tarihi mirasımızın önemli bir yapısını koruyup restore ederek Koruma Kültürümüze önemli bir zenginlik katacakken paranın gücüne yenik düşerek anılan yapıyı ve arsasını 2012 yılında bir şirkete sattılar 1...
Alan şirketin ilk günden itibaren isteği ve hedefi belli idi ...
Özgün yapıyı yıkıp / yıktırıp yerin altına 5 kat otopark, üstüne ve çevresine ilave katlar ve büyütmeler ile birlikte otel veya işyeri yapmak ... (Tıpkı Tarlabaşı’nda olduğu gibi ...)
Rahmetli Oktay Ekinci ile ölmeden önce yaptığımız bir söyleşide Cumhuriyet Gazetesi binasının satışının şartlı yapıldığını, alan kişinin ahşap konağı yıkmadan aynen restore ederek koruyacağını ve hatta bina içinde bir bölümün (Cumhuriyet Gazetesi / İttihat Terakki Müzesi gibi) müze ve sergileme amaçlı olarak düzenleneceğinden bahsetmiş ve yeni sahibinin de tüm bu konularda kişisel olarak kendine ve Cumhuriyet Ailesine söz verdiğini belirtmişti ...
Ancak vahşi kapitalizm ve rant getirisi söz konusu olunca ne verilen sözler tutulur ve ne de Koruma kavramları dikkate alınırdı.
Önce “her şeyi aslına uygun değil, aynısını yaparak restore edeceğim, eskisinden daha güzel olacak, İngiliz, Fransız arşivlerinden bile yararlanarak ona göre restorasyon yapacağız ...” 2 diyen görüş, bir kaç yıl içinde 130 yıldır ayakta duran ve en önemlisi bezeme özgünlüğü ve kalitesi açısından dönemin tüm karakteristik değerlerini taşıyan, belgesel olarakta son yüzyılın çok önemli tarihi ve siyasi olaylarına tanıklık etmiş olan (1890-1900 Ragıp Paşa Konağı, 1909-1918 İttihat ve Terakki Partisi Merkez Binası, 1918-1923 İst. İşgal Kuvvetleri Karargah Binası ve nihayet 1924-1974 Cumhuriyet Gazetesi )3 bu yapıyı yıkıp / yıktırıp otopark haline getirmiştir.
Öyle ya İstanbul’a 1. Grup Tarihi Eser, Köşk, Konak, Saray vs. değil, üstüne araç çekilecek otopark lazım. Teneke Cumhuriyetine teslim olduk vesselam ...
Yine aynı ilçede Fatih / Zeyrek’te hem de eski Anıtlar Kurulu karşısında onlarca ahşap konak yakılıp, yıkılıp yerlerine otopark yapılmadı mı ?
Kimin umurunda ...
Herhalde koruma konusuna bir ömür harcamış rahmetli arkadaşım Oktay Ekinci sağ olsaydı, Cumhuriyetteki “Uygarlıkların İzinde” köşesinde “Evet çok uğraştım, çok mücadele ettim ama ne yazıkki kendi tarihi binamızı, “Pembe Konağı”da koruyamadık. Çok üzgünüm, kendi adıma tüm korumacılardan, bu uğurda çaba gösteren duyarlı meslektaş ve yurttaşlardan özür diliyorum ...!” diye yazardı diye düşünüyorum ...
Yazık oldu Cumhuriyet Gazetesine ve Pembe Konağa ...!
Dipnotlar :
1, 2 ) “Cağoğlunda bir Pembe Konak vardı”, Yalçın Bayer ybayer@hürriyet.com.tr
31 Mayıs 2018
3) Pembe Konağın 1890’li yıllarda yapıldığı tahmin ediliyor ... Mimarı belli değildir. İlk sahibinin Ragıp Paşa olduğu,
1909-1918’de İttihat ve Terakki Partisi Merkez binası olduğu, 1918-1923 İst. İşgal Kuvvetleri
Karargah Binası olarak kullanıldığı ve Cumhuriyet Gazetesi’nin 1924-1974’e kadar burada hazırlanıp, basıldığı
bilinmektedir. Bkz. Ayrıntılı Tarihçe için İst. Ansiklopedisi Cilt-2, S. 444